26 Ocak 2025 Pazar

Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’a Vefa-Yılmaz Parlar

  Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’a Vefa, Liderlerin mücadelesi nesillere aktarılmalı.

Şehitler Unutulmadı, 27-28 Ocak 1958 olaylarının direniş ruhu bir kez daha yaşatıldı.

KTKD’nin Milli Hafızadaki Rolü, Kültür ve mücadele mirasını koruma gayreti vurgulandı.

Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nden Vefa Toplantısı, Liderlere Minnet, Şehitlere Saygı



25 Ocak 2025 tarihinde, Kıbrıs Türk Kültür Derneği (KTKD) İstanbul Şubesi tarafından gerçekleştirilen Ocak ayı toplantısı, Kıbrıs Türklerinin liderleri ve şehitlerine minnet sunulduğu özel bir vefa etkinliği olarak hafızalara kazındı.



Liderlere ve Şehitlere Minnet Duygusu

KTKD binasında düzenlenen toplantı, İstiklal Marşı ve şehitler için yapılan saygı duruşuyla başladı. Etkinlikte, Kıbrıs Türklerinin toplum lideri Dr. Fazıl Küçük’ün vefatının 41. yılı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Kurucusu Rauf Raif Denktaş’ın ölümünün 13. yılı, ve Kıbrıs Türk Milli Mücadelesi’nin kahraman şehitleri anıldı.

Açılış konuşmasını yapan KTKD İstanbul Şube Başkanı Zehra Bilge Eray, Kıbrıs Türklerinin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesindeki tarihi dönüm noktalarını ve liderlerin bu süreçteki rolünü vurguladı.

Katılımcıların Değerli Mesajları

Etkinlikte, KKTC İstanbul Konsolosu Ülkü Alemdar, Emekli Tümgeneral Tarık Özkut, Prof. Dr. Uğur Özgöker, KKTC İstanbul Konsolosu Emekli Ticaret Ataşesi Cahit Kayıarslan ve KTKD üyeleri birer konuşma yaparak mücadele ruhunun devamlılığını dile getirdiler.



Konsolos Ülkü Alemdar, konuşmasında “Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş, sadece lider değil, bir milletin kaderini değiştiren örnek şahsiyetlerdir. Mücadele ruhlarını yeni nesillere aktarmalıyız,” dedi.



Em. Tümgeneral Tarık Özkut, Denktaş’ın vizyonunu ve halkın bağımsızlık mücadelesinde oynadığı rolü detaylandırarak, “Liderlerimiz, yalnızca bir milletin değil, tüm dünyanın direniş sembolleri olmuşlardır,” ifadelerini kullandı.



Prof. Dr. Uğur Özgöker, Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin (KTKD) kuruluş süreci, milli davadaki önemi ve yer altı teşkilatlarından resmi bir devlet yapılanmasına geçişteki katkılarından bahsetdi.

Özgöker, “TMT'nin (Türk Mukavemet Teşkilatı) sivil kanadı olarak değerlendirilen dernek, Kıbrıs Türk toplumunun direnişi ve varoluş mücadelesinde önemli bir rol oynamıştır.” dedi

Özgöker, derneğin köklerinin 1946'da Kıbrıs okullarından yetişenler tarafından atıldığını ve 1948'de Ankara merkezli bir yapılanmaya dönüştüğünü vurguladı, TMT'nin tarihi misyonu, Kıbrıs Türk Federatif Devleti'nin kuruluşu ve ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varoluşunun bu yapıların katkılarıyla mümkün olduğunu ifade etdi.. Konuşmada ayrıca, derneğin kuruluşunda ve gelişiminde emeği geçen isimleri rahmetle andı

Milli Mücadele Tarihine Işık Tutuldu

Toplantıda, 27-28 Ocak 1958 direnişi de ele alındı. O günlerde Kıbrıs Türk halkının İngiliz sömürge yönetimine karşı gerçekleştirdiği büyük mitinglerde yedi şehit verildiği hatırlatılarak, bu olayların Kıbrıs Türklerinin varoluş mücadelesinde bir dönüm noktası olduğu vurgulandı.

Zehra Bilge Eray, konuşmasında şu sözlere yer verdi,

“Kıbrıs Türklerinin direnişi, liderlerimizin inanç ve cesaretiyle bir cemaatten bağımsız bir halk olmaya dönüşmüş, bağımsız bir devletin kurulmasına zemin hazırlamıştır.”

Unutulmaz Anılarla Yoğrulan Bir Gün

Etkinlikte, şehitler ve mücadele dönemine dair hatıralar dile getirilirken, katılımcılar milli ruhun korunmasının önemine değindi.

KKTC’nin kurucusu Rauf Raif Denktaş’ın bağımsızlık sonrası meclis önünde yaptığı unutulmaz selamlama anları ve Dr. Fazıl Küçük’ün halkına olan inancı, toplantının en duygusal bölümlerini oluşturdu.

Rauf Denktaş'ın Ölümsüz Mirası, Kıbrıs Türklerinin Liderlik Destanı

Tarihi Dönüm Noktası, Denktaş’ın Liderliğiyle Şekillenen Kıbrıs Mücadelesi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kurucu lideri Rauf Denktaş, yalnızca bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin mihenk taşıydı. İstanbul'da düzenlenen toplantıda, emekli Ticaret Ataşesi Cahit Kayıarslan ve diğer konuşmacılar Denktaş’ın zekası, müzakere gücü ve insan sevgisini öne çıkaran etkileyici anekdotlar paylaştı.



Cahit Kayıarslan, "Denktaş, Birleşmiş Milletler’de Zekasını Kanıtladı"

Kayıarslan, Denktaş’ın üstün müzakerecilik vasıflarını, güçlü hafızasını ve olaylara stratejik yaklaşımını vurguladı,

"Sayın Denktaş, beyninde kırk tilkinin kuyruğunu birbirine bağlayıp ne zaman hangi kuyruğu çözeceğine karar verebilen eşsiz bir zeka sahibiydi."
Kayıarslan, Denktaş’ın Birleşmiş Milletler'deki bir görüşmede, önceden öngördüğü politik stratejilerle tüm dikkatleri üzerine topladığını belirtti.

Kayıarslan Anekdotları aktardı

“Dışişleri Bakanlığı Anıları, Taner Etkin’in Gözünden Denktaş

Uzun yıllar Cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürlüğü ve Dışişleri Bakanlığı görevlerini üstlenmiş Taner Etkin, Denktaş’ın çalışma disiplinine dair çarpıcı detaylar paylaşmıştı.”

"Birleşmiş Milletler’e yazılacak bir metni anında okuyup, düzeltip, yeniden yapılandırabilirdi. Bu kadar müstesna bir hafızaya sahipti."

Kenan Atakol’un Anıları, Diplomatik Zekanın İzleri

“Dışişleri ve Savunma Bakanı olarak görev yapmış Kenan Atakol, 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali ile yapılan bir görüşmede Denktaş’ın zekasının ve kararlılığının diplomatik çevrelerde hayranlık uyandırdığını dile getirdi. Denktaş’ın, hem halkına duyduğu sevgi hem de liderlik vasıflarını her an sergilediğini şu sözlerle özetledi,”

"Sayın Denktaş, halkını hiçbir zaman yalnız bırakmayan ve onların sorunlarına her zaman çözüm arayan bir liderdi."



KTKD Üyesi Mualla Hınçkan, "Rauf Denktaş Halkının Kahramanıdır"

Hınçkan, Denktaş’ın halk sevgisini, hoşgörüsünü ve vatan sevgisini şu sözlerle ifade etti,

"Kıbrıs Türk halkının sesi olmuş, ezilmiş halkı ayağa kaldırmış bir liderdi. Hayatı, mücadelesi ve vasiyeti bugün de halkının belleğinde yaşamaya devam ediyor."



KTKD Sekreteri Özmen Kibirlioğlu,

1958 Olayları ve Denktaş’ın Kararlılığı



Toplantıda, Denktaş’ın İngiliz sömürge yönetimi altındaki Kıbrıs Türk toplumunun yaşadığı zorluklara karşı verdiği mücadeleye de değinildi. 1958 olayları, Kıbrıs Türk halkının kaderini değiştiren bir dönüm noktası olarak ele alındı.

 


Rauf Denktaş’ın İnsan Sevgisi ve Sıcak Kişiliği

Valilik tarafından tahsis edilen zırhlı araçları kullanmayı reddeden Denktaş, halkıyla temas kurmayı, onları selamlamayı ve sohbet etmeyi tercih ediyordu. Bu insani yönü, onu halkının gönlünde taht kurmuş bir lider haline getirdi.

yilmazparlar@yahoo.com

 

20 Ocak 2025 Pazartesi

Antalya'da Zafer Partisi Rüzgarı-Antalya Ocak 2025 Mitingi-Yılmaz Parlar

  Antalya'da Zafer Partisi Rüzgarı

"Türk Milletinin Zaferi İçin Mücadeleye Devam!"



Abdullah Öcalan’ın affedilmesi yönündeki planlara karşı Zafer Partisi’nin duruşu.

PKK ile yapılan müzakereler ve bunlara karşı Türk milletinin tepkisi.

Türkiye'nin anayasasında yapılması istenen değişikliklere karşı Zafer Partisi'nin güçlü itirazı.

Türk milletinin, Türk devletinin temellerine ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkma kararlılığı.



Antalya’da Yörük Türkmenlere Seslendi, "Türklük Özümüzdür!"

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Antalya'da Yörük Türkmen derneklerinin temsilcileriyle buluşarak, Türkiye'nin en önemli meselelerine dair sert açıklamalarda bulundu.



"Abdullah Öcalan’ı Afla Dışarı Çıkarmayacağız."

Özdağ, özellikle PKK ve Abdullah Öcalan’a yönelik olan tepkilerini güçlü bir dille ifade etti.

Özdağ, Türk milletinin ve devletinin birliğine karşı yapılan tehditlere dikkat çekerek, "Türk Devleti terör örgütlerine teslim olmayacak. Abdullah Öcalan’a yönelik affa asla izin vermeyeceğiz!" dedi.



"Türk Devleti Teröristlerin Karşısında Diz Çökemez!"

Ümit Özdağ, terörle müzakere sürecinin yarattığı olumsuzlukları hatırlatarak, "Türk milletine, Türk devletine diz çöktürmek isteyenlere karşı her zaman mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.



Özdağ, ayrıca Türkiye'nin devlet aklına ve Cumhuriyetin temellerine sahip çıkarak, "Türk milletinin yüzünü kızartacak hiçbir anlaşmaya asla izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve güvenlik güçlerinin terörle mücadeledeki kahramanlıklarına da değinen Özdağ, "Zafere yaklaşıyoruz, Türk milleti olarak terör örgütlerinin karşısında her zaman dimdik duracağız" dedi.

yilmazparlar@yahoo.com

17 Ocak 2025 Cuma

Ümit Özdağ'dan Demokrasiye Sahip Çıkan Tarihi Çıkış-Yılmaz Parlar

 


  Ümit Özdağ'dan Demokrasiye Sahip Çıkan Tarihi Çıkış

Zafer Partisi'nden Kemal Kılıçdaroğlu Duruşmasına Tam Destek, Gerçek Bir Liderlik Duruşu

Zafer Partisi Başkanı Ümit Özdağ, Kemal Kılıçdaroğlu'nun duruşmasını desteklediğini belirterek, Türkiye'deki muhalif ilişkiler açısından önemli bir adım attı. Özdağ, yaptığı açıklamalarda Anayasal hakların korunmasını ve demokrasi mücadelesinin önemini vurguladı



Demokrasi ve Hukuk Devleti Vurgusu

“Hukuk Devleti Varmış Gibi Yapılamaz

Ümit Özdağ, Kılıçdaroğlu'nun karşılaştığı hukuksuzluklara dikkat çekerek, konuşmasında son dönemlerdeki bölümler ve davalarla ilgili eleştirilerini de dile getirirken, Türkiye'de artan baskı politikalarını ve muhaliflere yönelik açılan davaları sert bir dille eleştirdi. "İktidar, varlığını susturarak tek parçaların bir yönetim oluşturma stratejisinde" şeklinde sert bir üslupla konuştu.

Nasuh Mahruki'nin seçime yönelik eleştiriler nedeniyle tutuklanmasını, Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a açılan davaları ile ilgili olarak “Türkiye'nin cezaevi haline gelip, geri kalan yarıda demokrasiyle oynayamazsınız. Hukuk devleti varmış gibi yapın. Bu kabul edilebilir bir şey değil.” Sözleriyle görüşünü belirtti.

Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu'na Destek Mesajı

Özdağ, siyasette rakip olan Kılıçdaroğlu ve ve gelecekte  Ekrem İmamoğlu'na verecekleri desteklerinin demokrasi ve hukuk devleti ilkesine sahip çıkma amacını taşıdığını ifade etti:

Muhhalefetin Birliği

Ümit Özdağ, muhalefet partileri arasındaki dayanışmanın önemine de değinerek, "Kemal Bey ve Ekrem Bey siyasette rakibimiz olabilir. Ancak yasaklanmadan kalmalarını istiyoruz. Çünkü demokrasi bunu gerektiriyor" dedi. Bu sözleriyle muhalefet partileri arasında birleşik bir durmanın gerekliliğini vurguladı. “Demokrasinin, siyasi rakiplerimizin yasaklandığı, özgürce rekabet edebildiği bir sistemdir. İktidarın, muhalif siyasileri yasaklar yaparak dikensiz bir çiçek bahçesi kurma girişimine izin vermemeliyiz.”dedi

"Biz burada hak, hukuk, adalet için varız"

Özdağ, Yüksek Seçim Kurulu'nun kararları hakkında da eleştirel bir tutum sergiledi. "Hukuk devleti var gibi yapılıyor", lider sözleriyle mevcut durumu eleştiriyor, diyerek, demokrasi mücadelesinin yanındayız mesajını verdi.

Türk Demokrasi Tarihine Not Düşülen Bir Durum

Ümit Özdağ'ın bu açıklamaları, muhalefet iktidarlarına karşı yapılan adli ve siyasi hamlelere karşı ortaya çıkan güçlü bir duruş olarak değerlendiriliyor.

Hukukun avantajına vurgu yapan bu çıkış sadece Zafer Partisi'nin değil, tüm demokrasi yanlılarının dikkatle takip ettiği bir gelişme oldu.

Özdağ'ın sözleri, toplumun hak hukuk adalet ve özgürlük arayışının bolluğu bir kez daha hatırlatılıyor algısı yaratıldı.. "Hak, hukuk, adalet"in çevresinde birleşen muhalefet, durumda siyasi mücadelelerinde daha güçlü bir duruş sergilenebilir şekilde değerlendirildi..

yılmazparlar@yahoo.com

 

KKTC'nin 41. Kuruluş Yıldönümünde Anlamlı Resepsiyon-Yılmaz Parlar

 

  

KKTC'nin 41. Kuruluş Yıldönümünde Anlamlı Resepsiyon

İstanbul'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 41. kuruluş yıldönümü nedeniyle anlamlı ve muhteşem bir karşılama düzenlendi.

15 Kasım 2024 Cuma akşamı, Bosphorus Hilton Hotel’de gerçekleşen etkinlikte KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel ve İstanbul Valisi Davut Gül’ün konuşmaları, katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı.



Etkinliğe Garnizon ve 1. Ordu Komutanı orgeneral Metin Tokel, yüksek rütbeli subaylar,  üst düzey protokol üyeleri, yabancı misyon temsilcileri, gaziler ve seçkin davetliler katıldı.

KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel, “Gücümüzü Göstermeye Devam Ediyoruz”

Başkonsolos Fatma Demirel, konuşmasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda varlık gösterme ve tanınma çabalarının kararlılıkla sürdüğünü vurguladı.



Ulu Önder Atatürk'e Saygı 

Demirel, konuşmasına Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e hürmet ile başlıyor, “Sahip olduğun gücü gösteriyor, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü hürmetle anıyoruz” dedi. Bu önemli gecede, geçmişten gelen güçlü bilgilerin hatırlatılması amaçlandı.

Ekonomik ve Sosyal Güçlenme 

Başkonsolos, KKTC'nin 1983'teki düzeninden bu yana uluslararası alanda varlık gösterme ve tanınma çabalarının sürdüğünü vurguladı. Ekonomik alanda genişlemenin yanı sıra sosyal, sanatsal ve kültürel alanlarda da gelişmenin devam ettiğini belirtti. “Gençlerimiz kendilerine sunulan fırsatlarla birçok alanda başarılı projelere imza atıyor” dedi.

Eğitimde Önemli Başarılar 

Konuşmasında Türkiye'deki üniversitelerin dünya sıralamalarındaki başarılarına da değinen Demirel, “Bizler, bir eğitim adası olan Türkiye'deki en iyi üniversiteler arasında yer almanın gururunu yaşattığını” kullandı.

Siyasi Strateji ve Uluslararası İlişkiler 

Demirel, siyasi alanda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın iki devletli çözüm çabalarına da dikkat çekti. “Cumhuriyetimizin uluslararası uygulamalarını denemek için attığımız adımlar, dünya genelinde yayılmayı bulacaktır. Türk resimleri Teşkilatı’nda yerimizi tuttuğumuz detayları vurgulamak istiyorum” dedi.

Gelecek İçin Umut ve Birlik Mesajı 

Demirel, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler nezdindeki tanınmayan çağrılarının kısa sürede sonuçlanacağına inandığını belirtti ve konuşmasını, “Bugünkü huzur ve barış için bir gelmiş durumdayız, bunlar için büyük bir umut var” şeklinde sonlandırıldı.



İstanbul Valisi Davut Gül, “Kıbrıs’ta Barışın Kalıcılığı İçin Çalışıyoruz”

Vali Davut Gül, Kıbrıs Barış Harekatı’nın tarihsel önemine değinerek, şehitlerimize minnet ve gazilerimize saygılarını sundu.

Vali Gül, “Kıbrıs Barış Harekatı olmasaydı, belki bugün Gazze’de yaşanan trajedilere benzer olaylar Kıbrıs’ta yaşanacaktı. Bu harekat, sadece Kıbrıslı Türklerin değil, tüm Türk milletinin onurudur. Kuzey Kıbrıs’ın gelişimini gördükçe, bizler de büyük mutluluk duyuyoruz.”dedi

Son yıllarda KKTC’nin su kaynaklarına ulaşması, üniversitelerin artışı ve ulaşım projelerinin gelişmesi gibi yatırımların altını çizen Vali Gül, Türkiye’nin KKTC’ye desteğinin süreceğini belirtti.



Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluşu ve Önemi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 15 Kasım 1983 tarihinde bağımsızlığını ilan ederek tarih sahnesine çıkmıştır.

Bu olay, Kıbrıs Türk halkının yıllardır süregelen hak mücadelesinin ve bağımsızlık arayışının bir sonucu olarak gerçekleşmiştir. 20 Temmuz 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı, adada barış ve güvenliği sağlarken Kıbrıslı Türklerin varlığını koruma adına önemli bir dönüm noktası olmuştur.



KKTC’nin Kuruluşunun Tarihsel Arka Planı

Kıbrıs, tarih boyunca stratejik konumu nedeniyle büyük devletlerin ilgi odağı olmuştur. 1878 yılında Osmanlı İmparatorluğu’ndan İngiltere’ye kiralanan ada, 1960’ta İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın garantörlüğünde bağımsız bir Kıbrıs Cumhuriyeti olarak yeniden yapılandırılmıştır. Ancak, Kıbrıs Cumhuriyeti kısa sürede Rum yönetiminin tek taraflı hâkimiyet kurma çabalarıyla işlevsiz hale gelmiş ve Kıbrıs Türk halkı büyük mağduriyetler yaşamıştır.

1963’te başlayan saldırılar ve 1974’teki Yunan destekli darbe sonucunda, Kıbrıslı Türkler yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu dönemde Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirmiş ve Kıbrıs Türk halkını koruma altına almıştır.

15 Kasım 1983’te Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi, oybirliğiyle bağımsızlık ilan ederek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurmuştur.



KKTC’nin Önemi ve Geleceği

KKTC, Doğu Akdeniz’de Türk varlığının teminatı ve jeopolitik önemi yüksek bir devlettir. Ada, enerji kaynakları ve stratejik konumu nedeniyle uluslararası dengelerde önemli bir yere sahiptir. KKTC’nin önemi şu başlıklar altında özetlenebilir:

Türk Varlığının Güvencesi

KKTC, Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürünü ve varlığını koruma misyonunu taşır. Ayrıca, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinin korunması açısından da hayati bir rol oynar.

İki Devletli Çözüm Vizyonu

 KKTC, Rum tarafının tek taraflı hâkimiyetine dayalı çözümleri reddederek iki eşit devlet temelinde bir çözüm vizyonu ortaya koymaktadır. Bu, Kıbrıs Türk halkının eşit ve egemen bir ulus olarak tanınma hakkını savunmaktadır.

Ekonomik ve Eğitim Merkezi

 KKTC, özellikle eğitim ve turizm alanlarında uluslararası alanda tanınmış bir cazibe merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Üniversiteleri, adayı “eğitim adası” kimliğiyle öne çıkarmaktadır.

Türkiye ile Dayanışma

 KKTC, Türkiye ile kardeşlik ve dayanışma içinde hareket etmektedir. Türkiye’nin desteği, KKTC’nin uluslararası alanda tanınma ve kalkınma çabalarına güç katmaktadır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bağımsızlık mücadelesinin simgesi ve Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının teminatıdır. Kıbrıs Türk halkının barış, özgürlük ve egemenlik adına verdiği mücadele, KKTC’nin önemini her geçen gün artırmaktadır. KKTC’nin uluslararası alanda tanınması ve hak ettiği yere ulaşması, hem Türkiye’nin hem de Türk milletinin öncelikli hedeflerinden biridir.

yilmazparlar@yahoo.com

Türk Dünyasının Kadim Halkı Karapapaklar, Kalpağı Ve Madalyası-Yılmaz Parlar

ANASAYFA SİYASET EKONOMİ TURİZM EMLAK OTOMOTİV SEKTÖRLER BİLİM-TEKNOLOJİ SAĞLIK GIDA MAGAZİN SİNEMA KÜLTÜR S...